İçeriğe geç

Burnunu karıştırırsan ne olur ?

Burnunu Karıştırırsan Ne Olur? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış

Sokakta, toplu taşımada ya da iş yerinde bazen gözlerimi açıp etrafımı izlerken, insanın birine ne yapıp yapamayacağını nasıl belirlediğine dair garip gözlemler yapıyorum. Bugün, “Burnunu karıştırırsan ne olur?” sorusuyla yola çıkıp, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet üzerinden bu durumu incelemek istiyorum. Çünkü bu basit gibi görünen hareket, bazen çok daha derin anlamlar taşıyabiliyor ve toplumsal normlar, cinsiyet rollerinden tutun da bireylerin kişisel alanlarına kadar birçok faktörle iç içe geçmiş durumda.

Burnunu Karıştırırsan Ne Olur? İşte Cevabı: Toplumda Kabul Edilen Rollerin Sınırlarını Zorlarsın

İstanbul’da yaşamaya başladığım ilk günlerden beri, burnumu karıştırdığımı hatırlamıyorum. Şimdi, beni yanlış anlamayın; kimse bunu yapmak zorunda değil, ama bir anda sokakta gördüğüm herkesin “ne yapıyor, ne düşünüyordur?” diye zihnimde sorgularken, farklı sosyal kesimlerin bu basit hareketi nasıl farklı şekillerde algıladığını anlamaya başladım. Gerçekten de burnunu karıştırmanın, bazen bir cinsiyetin dayattığı sınırları zorlamak, bazen de toplumsal normları çiğnemek anlamına geldiğini fark ettim.

Mesela, bir sabah işe giderken, bindiğim otobüste yanımda genç bir kadın vardı. Tüm yolculuk boyunca, elleri sürekli cebindeydi, bir yandan da hafifçe burnunu karıştırmaya çalışıyordu. Bunu fark eden bir adamın yüzündeki yüz ifadesi ise, “Vay be, ne kadar da rahat!” gibi bir anlam taşıyordu. Kadın, etrafındakilerin ne düşüneceğini umursamadan kendini rahat hissetmek istiyordu ama toplum, özellikle kadınların bu tür “rahat” davranışları cezalandırıyor. Kadınların sosyal ortamda “zarif” ya da “nazik” olma zorunluluğu, toplumsal cinsiyet normlarının bir yansımasıdır. Eğer bir kadın burnunu karıştırıyorsa, toplum bunu “görgüsüzlük” olarak etiketleyebilir.

İç ses: “Burada kimse kimseyi anlamıyor, sadece gözlemliyor.”

Ben: “Evet, bazen bir kadın için her hareketin yargılanacak bir tarafı var. Oysa bu kadar doğal bir şeyin, toplumsal cinsiyetle bağdaştırılmasına şaşırıyorum.”

Bu, toplumsal cinsiyetin kişisel hareketlerimize, küçük anlarımıza bile nasıl nüfuz ettiğini gösteriyor. Erkeklerin burnunu karıştırmasıysa, genellikle “sakin, normal” olarak karşılanabilir. Bu farklı bakış açısı, cinsiyet rollerinin ne kadar derinlemesine işlediğini ortaya koyuyor. Toplumun kadına biçtiği zarafet ve erkeğe biçtiği rahatlık arasındaki bu ince çizgi, hayatımıza şekil veriyor.

Çeşitlilik ve Toplumsal Normlar: Burnunu Karıştırma, Bunu Yapanı Yargıla!

Toplumda çeşitlilik, her bireyin farklı kimlik ve geçmişlere sahip olması demek. Ama bu çeşitlilik, çoğu zaman çok katı normlarla sıkıştırılmak isteniyor. “Burnunu karıştırırsan ne olur?” sorusuna dönersek, bu hareketin, sosyal sınıf, etnik köken, yaş ve hatta dini inanç gibi faktörlerden nasıl etkilendiğini anlamak önemli. Mesela, işyerinde bir yönetici burnunu karıştırsa, etrafındaki insanlar bunu pek de olumsuz bir şekilde değerlendirmeyebilir. O kişi zaten “saygın” bir pozisyonda olduğu için, “Bu hareketin anlamı ne olabilir ki?” diye düşünürler. Ama aynı hareketi, işyerindeki temizlik görevlisi yapsa, neredeyse herkesin suratında bir iğrenme ifadesi belirebilir.

Bunu, İstanbul’da bir kafede otururken yaşadığım bir olayla daha iyi anlatabilirim. Çeşitli etnik kökenlere sahip bir grup insan oturuyordu. Genç bir adam, burnunu karıştırdı. Çevredeki insanların tavırları hemen değişti. Birkaç kişi, hafifçe kaşlarını kaldırarak bakışlarını ona çevirdi. Ama tam o sırada, o grup içerisindeki bir kadın da burnunu karıştırdı ve herkes normal bir şekilde devam etti. Neden? Çünkü bu kadın da o grubun bir parçasıydı ve onun hareketine aşina olan bir kabul vardı. Yani, hareketin dışındaki faktörler de bu durumu etkileyebiliyordu. Toplumsal normlar sadece bireylerin eylemlerini değil, aynı zamanda hangi eylemi kimlerin yapabileceğini de sınırlıyor.

Sosyal Adalet ve İnsanın Özgürlüğü: Burnunu Karıştırma, Ama Ne Zaman, Nerede?

Bir diğer önemli perspektif de sosyal adaletle ilgili. Hepimiz, burnumuzu karıştırmak da dahil, kişisel özgürlüğümüzü yaşama hakkına sahibiz. Ama bazen, bu özgürlüklerimizin başkalarına zarar vermemesi gerektiğini hatırlamamız gerekiyor. Eğer burnumuzu karıştırırken, etrafımızdaki insanları rahatsız ediyorsak, bu durum, karşılıklı bir saygı ve anlayış eksikliği anlamına gelir. Sosyal adalet, sadece fiziksel eylemleri değil, toplumsal alandaki “kim nerede, nasıl davranmalı” sorusunun da adil bir şekilde ele alınması gerektiğini savunur.

Burnunu karıştıran kişi, “bu benim özgürlüğüm” derken, toplumsal normların bu hareketi nasıl değerlendirdiğini unutmamalıdır. Çünkü özgürlük, ancak başkalarının haklarına zarar vermediği sürece anlamlıdır. Burnunu karıştırmak, kişisel bir davranış olabilir, ama bunun toplumsal sonuçları vardır. Özellikle kamusal alanlarda, farklı kimliklerin bir arada yaşadığı bir dünyada, kişisel alanın da ne zaman ve nerede ihlal edilmemesi gerektiğini bilmek önemlidir.

Sonuç: Burnunu Karıştırırsan Ne Olur?

Sonuç olarak, “burnunu karıştırırsan ne olur?” sorusunun cevabı, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi derinlemesine bağlamlara dayanıyor. Bu küçük hareketin, kişinin kimliğini, toplumsal kabulünü ve toplumsal normlarla olan ilişkisini nasıl etkileyebileceği oldukça düşündürücü. İster kadın, ister erkek, ister başka bir kimlikteki biri olsun, burnunu karıştırmak basit bir hareket gibi görünse de, toplumsal algı ve değerler tarafından şekillendirilmiş bir davranış haline geliyor.

Bu yazıyı okurken bir an durup düşündünüz mü? Toplumun bu tür küçük hareketlere nasıl tepki verdiğini ne kadar fark ediyorsunuz? Hangi davranışlar sizin için doğal, hangileri ise hoş karşılanmıyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet twitter